Her şeyin aslında olumlu olduğu söyleniyordu aslında herkes mutlu yaşamın bir parçası olmaya çalışıyordu. Tıpkı 1929 krizinde olduğu gibi Örnek verecek olursak herkes İzlanda ekonomisinin harika bir durumda olduğunu ileride dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olacağını yüksek sesle dile getiriyorlardı. Hatta uluslararası derecelendirme kuruluşları Mortgage (morgıç) kredi notlarını karlarını artırmak için yüksek kredi notları ile değerlendiriyorlardı. Ancak Finans alanında uzmanlaşmış kişiler görünen perdenin arkasındaki tehlikeyi fark etmişlerdi. Hatta İzlanda’da bir bankanın önünde belki inanılır gibi değil ama tam 24 adet spor araba bankada ise 24 avukat bulunuyordu.
İşlerin aslında söylendiği gibi gitmediğini fark eden finans alanında uzmanlaşmış avukatlar bankaya ihtar için geldiklerinde karşılarında 24 adet avukat buluyordu. Tabi eğer iyi bir avukat ise kendisine de burada çalışması için iyi bir pozisyon iyi bir araba iyi bir ev ve kısaca iyi bir yaşam vaat ediliyordu. Ancak alanında uzman olmayan bir şey başarma telaşında olan acemi finans avukatları ise 24 avukatla başa çıkmayı geçtim Bankanın mali anlamda krize doğru gittiğini iddia imkanı bile bulamadan karşındakilerin haklı galibiyetine karşısında departmanı terk ediyorlardı.
Aslında birçok finans uzmanına göre 2007 yılında başlayan kriz 2008 yılının eylül ayında 158 yıldır hizmet veren Bankacılık devi Lehman Brohther’s isimli yatırım bankasının iflas etmesiyle sürecin başladığı kabul ediliyor.
Peki Kriz neden ortaya çıktı.
Bankalar daha fazla kar payına sahip olmak istedikleri için kredi başvurularına umarsızca yüksek notlar verdiği için ve verilen kredilerin büyük bir bölümünün mortgage (morgıç) kredileri olduğundan ve kişiler aldıkları bu kredileri ödeyemedikleri için bankalar tarafından gayrimenkullerine el konulmuştu. Ancak bankalar evlere krediyi X değerinde verdiler geri alırken ise Y değerine düşmüştür. Bankalar Kişilerden de ek olarak zararın temini olarak ödeme alamadıkları için bankacılık sektörüne ciddi zararlar vermiştir. Ancak ne gariptir ki kriz ülkeleri ve insanları İflasa sürüklemesine rağmen bazı finans kurumları kar etmeye devam etti.
Mortgage (Morgıç) krizinin etkileri yalnızca Amerika Birleşik Devletlerin de ve İzlanda’da değil Avrupa kıtasında da ciddi mali krizler ve mali disiplin kaybı meydana getirmiştir. Ve krizin etkileri 2012 yılına kadar hissedilir derecede kendini göstermiştir.
Bu durum karşısında milyonlarca kişi belki de ellerindeki tek varlık olan Gayrimenkullerini kaybetmişlerdi. Bu durum ciddi sosyal bozulmalara neden olmuştur. Bu durum üzerine örnek verecek olursak Uwe Boll yönetmenliğinde ki BORSAYA BASKIN filminde görebiliriz.
AHMET DANAOĞLU
Yorum Gönder